İçerik Resmi

Ölümsüz Aşk (Karga)


favorite 0 visibility 0 bookmark 0


Beni benden alan bir filmdir.
Karga(The Crow). Ülkemizde ölümsüz aşk olarak da bilinir. Çok da yanlış bir tanımlama değil çünkü filmin hikayesi olduğu gibi bu temel üzerine bina edilmiş.

Eric Draven öldürüldükten 1 yıl sonra huzursuz bir ruh olarak geri döndü dünyaya. Hesap sormak ve ölümsüz aşkını onurlandırmak için...
Benim için her zaman özel bir sığınak oldu Karga. Neden bilmiyorum. Belki o gotik, karanlık atmosferinden belki eşsiz müziklerinden belki de ilk izlediğimde gerçek aşkın nasıl bir şey olduğunu bana hissettirdiğinden... Kim bilebilir ki zaten bir insanın hangi hikaye ile hangi şartlarda ve neden bağ kurduğunu.

Brandon Lee sıranın dışındaki(1) efsanevi isimlerden biri olan Bruce Lee'nin tek oğlu. 32 yaşında "Ölüm oyunu"adlı filmin çekimleri sırasında hayatını kaybeden ünlü sporcu, felsefe ve sinema adamının oğlunun da aynı kaderi paylaşacağını kim tahmin edebilirdi  ki!

28 yaşındaki Brandon tıpkı babası gibi film çekimi sürerken öldü. Boş olması gereken bir silahtan çıkan mermi ile yaşamını yitirdi.  Bu trajik ölüm, Brandon'un olağan dışı performansı ve filmin mükemmel atmosferi Karga'yı unutulmaz kült filmlerden biri haline getirdi.
Filmde nişanlısıyla saldırıya uğrayan Rock grubunun solisti Eric Draven karakterine hayat veren Lee, bu trajik ölüm olmasaydı film çekimlerinden kısa süre sonra nişanlısıyla evlenecekti. Hayat o kadar garip olabiliyor ki bazen insanın aklı almıyor.
Eric Draven'ın karizmatik kimliği, sevgilisi Shelly'e olan bağlılığı ve geçirdikleri sevi dolu anlar adeta büyülü şekilde sunulurken hikayede, izleyenin Eric'in intikamı ile empati kurmasına da olanak sağlıyor. Flashback'ler ile Eric'in hafızasında yolculuk yaparken o sokak çetesine karşı kahramanın beslediği öfkeye biz de katılıyoruz. Eric'in öte dünyadan dünyamıza yolculuğu doğrudan mezarlık sekansı ile başlıyor.

Mezardan çıkışın etkisi ve öte dünya ile köprü vazifesi gören omuzundaki karga ile Eric bir yandan ölümden dönmenin soğukluğu ile yüzleşirken bir yandan cadılar bayramında doğmanın hakkını verircesine makyajlı bir pandomim sanatçısı olarak avlanmaya başlıyor. Kelimenin tam anlamıyla ölüm şehirde kol geziyor.

Bu arada kaykaylı kızımız Sarah'ya da değinmeden geçemeyeceğim.
Eric ve Shelly'nin küçük arkadaşı Sarah bu büyük aşka yakından tanıklık eden, aile sevgisinden yoksun bir çocuk olmasının ötesine çıkarak bu büyülü hikayeyi bize aktaran kişi olarak da öne çıkıyor.

Aslında genel olarak filmdeki her karakter kendi içinde çarpıcı nitelikler taşıyor. Film boyunca iyi ya da kötü karakterlerin dünyasında gezinirken Karga'nın bir Çizgi roman uyarlaması film olduğu aklımıza bile gelmiyor
Karga ruhani bir kurgu. Her izlediğimde ilk kez izliyormuşum hissini veren nadir işlerden biri. Seyrettiğinizde anlayacaksınız çok karanlık ama bir tarafıyla da çok aydınlık. Brandon Lee bize Batman filminde Joker'i oynayan (yaşayan) ölümsüz bir performans sunduktan hemen sonra hayatını kaybeden Heath Ledger'i düşündürüyor.

Şu kadarını söyleyebilirim ki eğer Karga filmi 94 yerine 2004 yapımı olsaydı bugün artık efsaneleşmiş bir klasik haline gelen Joker yerine Eric Draven'ın posterleri süslüyor olacaktı duvarlarımızı. (Bu yazı da genç yaşta yitirdiğimiz bu iki efsane aktöre bir saygı duruşu olsun)

Bilenler bilir ben uyumsuz ve sıranın dışında kalan karakterler severim. Bu iki karakter de bu tabiatın en tipik örnekleri. Biri kaos bağımlısı diğeri ise huzursuz bir aşık. Üstelik mezarında bile rahat uyuyamayan bir huzursuz. Masalsı bir dünyada huzur arayan bir aşığın hikayesinde unutmak isterseniz kendinizi, sizi Karga evrenine davet ediyorum. Bu efsanenin bir parçası olmak için.

Son olarak sizi karanlıklarda adalet arayan aydınlık rock yıldızımızın iç dünyası ile uğurlayayım. Karşınızda ........THE CROW 1 ORJİNAL FİLM SOUNDTRACK ŞARKILARI (Bu kıyağı da kimse yapmaz ha!)

1. "Burn" - The Cure – 6:39
2. "Golgotha Tenement Blues" - Machines Of Loving Grace – 4:01
3. "Big Empty" - Stone Temple Pilots – 4:56
4. "Dead Souls" - Nine Inch Nails – 4:54
5. "Darkness" - Rage Against the Machine – 3:41
6. "Color Me Once" - Violent Femmes – 4:09
7. "Ghost Rider" - Rollins Band – 5:45
8. "Milquetoast" (also known as "Milktoast") - Helmet – 3:59
9. "The Badge" - Pantera – 3:54
10. "Slip Slide Melting" - For Love Not Lisa – 5:47
11. "After the Flesh" - My Life with the Thrill Kill Kult – 2:59
12. "Snakedriver" - Jesus & Mary Chain – 3:41
13. "Time Baby III" - Medicine – 3:52
14. "It Can't Rain All the Time" - Jane Siberry – 5:34

EDİTÖR NOTU (1)Sıranın dışında tabiri ile kastımın ne olduğunu anlamak için geçmiş postlarıma göz atmanız gerek maalesef. (Sizin için üzgünüm:)



Brandon Lee efsane Eric Draven film gotik karanlık Karga ölümsüz aşk



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar
Sanal boykotçular
- Ekim 14, 2017
youtube kanalımı da incelemeyi unutmayın Boykotizm, boykotçuluk, satısı boylandırmamak, satısları yerin dibine boylamak.... Üniversitelerin gecmislerinde dersi boykot denen gelenek (bazilari bunun dersten arazi ya da dersi dogal nedenlerle dusurmek, tabiat ananin ogrencilerinin dersi gazabi olarak da isimlendirebilir) siyasetin atesli gunlerinde oldukca popüler bir tavırdi. Benim ögrencilik yıllarım olan 2 binli yılların başlarında markalara karsı anti emperyalist bir tavır olarak devam eden poykotizm gunumuzde de sanal dünyanın "duyduk duymadik demeyin" platformu olan  tivıtır cenahından bodoslama olarak kasmaya devam ediyor kendini. Normalde karakterli bir insani duruş olarak bilinen boykotculuk bu günlerde hangi kafaya, duruşa sahip oldugunu bilmedigimiz; kime neye hizmet ettigini anlamaktan uzak bir grup cüheylanin parti modunda cığlığı olarak cereyan ediyor.  Lisedeki kavga mevzularındaki erken ve ergen dayılık biçimi olan "çıkısta gorusuruz" ün "adam...
Devamı
SENARİST OLMAK
- Mayıs 30, 2025
Hamdım. Öğrenci oldum. Yazdım, yazdım mezun oldum sonra yazıya aşık yazar oldum. En sonunda hikâyeye aşık senarist oldum. Yazarlık uzun bir yolculuktur. Teknik, kurallı, kuralsız kendi dünyanızdan başkalarının dünyasına kalemlerden damlayarak biriken bir derya.   Abartısız şekilde söylüyorum, deli gibi sevmeden! yapılamayacak bir eylemdir yazarlık. Her kelimenin farklı durumlarda kimi zaman aynı durumda kullanımları, farklı anlamları, eş anlamları hatta eş anlamların bile farklı zihinlerde farklı anlamları olduğunu hesaplamaktır. Onlarca farklı şekilde kurulması mümkün kısa ya da uzun ama anlamlı ve etkili cümleler üretmek ve her cümlenin verdiği mesajın farkındalığında olmak. Cümleleri anlamlı ve dilbilgisine uygun paragraflara taşımak… Noktanın, virgülün, bağlacın konduğu yerde etkisini hissettirmek… Yazar, her zihne bir bina inşa eder. Senaryo yazarı ise o binada yaşanan öyküleri izleyene gösterir.   Senaryo metinlerini sadece görüntüleyecek olanlar okur. Her tasvirin v...
Devamı
Conan Kimdir ?
- Ocak 01, 2018
Şunu bilin ki Prensim Kabaran okyanusların Atlantis’i ve onun görkemli kentlerini yutmasından hemen sonra Dünya’da o güne kadar görülmemiş bir çağ başlamıştı. Aryas’ın oğullarının doğduğu bu çağda Dünya üzerindeki imparatorluklar ve uygarlıklar gökteki yıldızların mavi pırıltıları kadar dağınık fakat belirgindi. İşte bu sıralarda Kimmeryalı Conan geldi. Çelik bilekli elinden kılıcını hiç bırakmayan bu kara saçlı şahin gözlü yiğit tüm imparatorlukları sandallı ayağının altında çiğnemek istiyordu.  Bir Nemedya Efsanesinden... Conan okumuş her kişinin ezbere bildiği bir alıntıdır bu. Tüm maceraların ilk sayfası bu alıntı ile başlar. Marvel'in tozu dumana kattığı bu günlerde benim için kahraman kelimesinin gerçek tanımı olan ama standart kalıplarda bir kahraman olmayan Conan'ı ve MÖ: 10 bin yılında geçen koca bir evreni paylaşmak istedim sizlerle.. Peşin peşin söyleyeyim uzunca bir dertleşim olacak bu. E Conan söz konusu boru değil. Hazır konu çizgi roma...
Devamı
 Blogger tarafından desteklenmektedir
Tema resimleri Radius Images tarafından tasarlanmıştır


İsmail suna
Hayatın bir el kitabı yok. Ömrün sermayesi deneyim. Bu yazılar, benim dünyayı, insanları ve olayları nasıl anlamlandırdığımın delili. Bir kişinin bile hayatına dokunabilmek atmosferde yok olmayacak anlamlı bir yankıya neden olur. Söylenir ya hep. Yaşa ve yaşat!!! Kisisel gelişim yolcluğuna da sıkı bir adım atmak isterseniz youtube kanalıma da bakın derim. https://www.youtube.com/c/İsmailSunaProfili ziyaret edin
blog arşivi

Etiketler

Kötüye Kullanım Bildir

Önerilen Yazılar

Article Image

Mevsimsel Depresyon


favorite 0 visibility 13 bookmark
Article Image

AŞK 1


favorite 0 visibility 0 bookmark
Article Image

I RAN OUT OF IDEAS -Çeviri-


favorite 3 visibility 8 bookmark
Article Image

DEĞİŞİM TAM KENDİSİ


favorite 1 visibility 5 bookmark

Yorumlar