Merhaba…
2025 Öncelikle beni savuran tokat atan bir yıl oldu diyebilirim.
Bu yıl çok fazla kayıp yaşadım gönlümde ilk önce kendimi…
Evet kendimi kaybettim çünkü!
Çok patili dostumuz öldürüldü,
Çok çocuk öldürüldü,
Çok pahalı alışverişler yapar olduk,
Marketi,Manavı milyarlar tutar oldu bu dönemde.
Homeopati seansına gittim ve ilginç birşey deneyimlemiş oldum gibi.
Kışı pek hatırlamıyorum çok güzel spor ve kahvaltılar yaptım,
He birde Masterchef e dadandım nerden çıktı nasıl oldu bilemiyorum.
Akşamları evimde loş ışığın altında şarap ve tv keyfim vardı.
Bazen sadece yazılar yazıyor ve bozuk davlumbazın içine sigara dumanımı üflüyordum.
Çok arındım kendimle kaldım bir süre,hatta meditasyon ve yaz yak çalışmaları yaptım.
Yüzlerce sayfa yazılar yaktım,bir parça mutluluk uğruna.
Kendimi ve aile ilişkilerimi iyileştirmem gerekiyordu,
Artık geçinemiyor ve onların yanına taşınmayı düşünüyordum.
Yavaştan kendimi hazırlarken aslında öfkelerimden de sıyrılmaya çalışıyordum.
Arkadaşlarımla bahçede yürüyüşler,evde içki içmek,sağda solda gezemesemde evde hep mutlu gibiydim,en azından özgürdüm.
Derken..
Bahar’da çok büyük bir deprem oldu (6.2) olduğuna bir türlü inanmıyorum.
Daha önce de deprem yaşamış biri olarak biraz küçültüldüğünü düşünüyorum rakamın.
Bir anda tüm planlarım değişti,
Yaz sonuna kadar oturmayı planladığım evimden buz gibi soğudum ve kafamda planlar yapmaya başladım.
Çünkü evdeyken huzursuz işteyken rahatsız oluyordum.
Patili dostumu evde bırakmak istemiyor.
Ama kendimde o evde kalmak istemiyordum.
Ve karar verilmişti.
Öncelikle eşyaları elemeye karar verdim…
Bana iyi gelmeyen,eskiyen,eşi olmayan,kullanmadığım herşeyi başladım ayıklamaya.
Kırmızı bir valiz vardı ona çok şey sığdırıp anıların içinde boğulmaya başlamıştım.
Onu doldurmaya başladığım an fikrimin gerçekliği beni sarstı.
Çok sevdiğim yılbaşı ağacımdan,fırınıma kadar bir çok şeyi ayıkladım.
O sırada yeni adresimde oda beyaza boyanıyor.
Neler nerede duracak o hesaplanıyordu.
Biraz heyecanlıydım…
Bıkmıştım yalnız ve bi köşede yaşamaktan.
Yakın arkadaşlarımın arabaları ile poşetler ve valizlerle parça parça taşıdım herşeyi.
Sonra büyük eşyalar kaldı ve onlarda kamyon için hazır hale getirildi.
O günlerde sürekli içiyor ve dizi izliyordum.
Evde herşeyi topluyor ve sürekli foto çekiyordum.
Bir yandan canım acıyor bir yandan yenilgiyi kabul ediyordum.
Koşarak kaçtığım eve geri dönüyor ve istemediğim,sevmediğim eve dekorasyon yapmayı planlıyordum.
Derken o gun geldi evden son eşyalarımı ve canım patili oğlumu aldım.
Ailemin evine giriş yaptım….
Artık tontoşum ordaydı ve onun olduğu yer bana yuvaydı.
İlk gece pek iyi uyuyamadık ben sersem gibi ve pislik içindeydim.
Sabah erkenden kahvaltı ve site hesapları kapatıldı.
Sonra yakın arkadaşlarım ve kamyoncular geldi.
Evi teslim edemiyordu zihnim,
Son birkez daha çok sevdiğim evimin yerlerini sildim.
Veda vaktiydi emlakçıya anahtarı uzatan ellerim bir kendine gelemedi ve yola çıktım.
Hikayenin bu kısmını eylüle bırakıyorum.
Yorumlar
Merhaba, daha güzel anılara!✨