İçerik Resmi

DOĞANIN KIYAMETLERİ


favorite 0 visibility 2 bookmark 0


Yangın. Ateş. Doğa. Felaket. Bu dört kelime birbirine ne kadar yakın olsa da bir o kadar uzaktı. Yangın, büyük alevlerden oluşurdu. Alevler, kuru çalılardan meydana gelirdi. Ateş, doğanın dört büyük elementinden biriydi. Doğa, ne kadar masum gözükse de tüm felaketlerin anasıydı. Felaket ise… Eh, isminden biliyorsunuz, bir yere felaket sürüklendiği zaman oradan kopması imkânsızdı.

  Doğa ana diye tabir ettiğiniz hayat, işin sonu yaklaştığı zaman seri katile dönüşürdü. Çevresinde ne var ne yok emir verir, yok olmalarını isterdi. Önce toprağa seslenirdi, çatla en derininden, ulaşsın yarıkların yerin yüzeyine. Toprak bu emri yerine deprem yaratarak getirirdi. En derinden başlardı çatlamaya, çatlaklar büyük yarıkları meydana getirirdi ve deprem dediğimiz olay böyle gerçekleşirdi.

  Sonra suya seslenirdi, dalgalan en kuvvetlisinden, gelsin meydana en kudretli sularından. Su bu emri yerine sel oluşturarak getirirdi. Denizin en dibinden başlardı dalgalanmaya, köpükler büyük dalgaları oluştururdu, denizin bariyerini aşarak her yeri sular altında bırakırdı ve sel dediğimiz olay böyle gerçekleşirdi.

  Sonra havaya seslenirdi, çek içine önüne geçenleri, oluşsun hortumun yok olsun içine çektiklerin. Hava bu emri yerine hortum başlatarak getirirdi. Kendi etrafında son hızla dönerdi, büyük hava dalgaları oluşurdu, ilerlemeye başlayıp önüne geçenleri içine çekerdi ve hortum dediğimiz olay böyle gerçekleşirdi.

  Son olarak ateşe seslenirdi, ulaş ne kadar kuru bitki varsa, doğur yangını ve başlat sönmeyen ateşi. Ateş bu emri yerine yangın çıkararak getirirdi. Çevresindeki kuru bitkileri hedef alırdı çünkü en hızlı onlar tutuşurdu, dokunduğu her yeri yakarak ilerlerdi ve yangın dediğimiz olay böyle gerçekleşirdi.

  Sonra doğa ana kenara çekilirdi ve yarattığı felaketlerde çığlık çığlığa bağırırdı, düşüyorum, boğuluyorum, nefes alamıyorum ve yanıyorum diyerek. Tehlikeliydi doğa, onun tek bir yaprağına zarar verirsen sana dört büyük elementin kıyametiyle karşılık verirdi. Durmak nedir bilmezdi, hak edene misliyle bedeller ödetirdi.

Önerilen Yazılar

Article Image

Sessiz Bir Lunaparkta Selim İleri


favorite 3 visibility 8 bookmark
Article Image

Mutlu Çocukluğu


favorite 2 visibility 5 bookmark
Article Image

TAKIM ELBİSELİ YALNIZLIK


favorite 3 visibility 15 bookmark
Article Image

Olmak İhtimali


favorite 2 visibility 10 bookmark

Yorumlar