Aklın kavrayamadığını konular, insana çoğu yerde ulaşılmaz gösterilmiş ve insanoğlu sırlı olanı anlamlı kılmak için bilinmeyen yolculuklara isteyerek veya istemeyerek çıkmıştır. Varlığa anlam bulmak, insanoğlunun yaşama tutunma arzusuyla birlikte sürüklenen yolculuk olmuştur çoğu kez. Ancak her anlam, insanların yolculuklarıyla aynı duyguyu paylaşmaz. Anlamlar kişiden kişiye farklı duyguları oluşturur. Bazı anlamlar kendisini buldururken sahibine acı verir. Geri dönmek artık imkansızdır. Çünkü bir geri dönüş yoktur. Geri dönüşün olmadığı ilerleyiş yollarınınsa sayısız olduğu sisli yollarda yürümek, ruhların anlaşmasında vardır. Beden çoğu kez bu duruma isyan etse bile ruhun itici gücü karşısında kendini istemediği sokaklarda bulur. Bulma arzusu o kadar yoğundur ki zihinsel faaliyetler kendini sınırlandıramaz.
Bu arzu insanı yollardan yollara düşürür. Daima ruhu ve zihnini bulduğu anlamlar besler. Uzun yıllar bulduğu anlamlar, ruhunda yerleşim kurar ve karakterine sirayet eder.
İnsanın değer dünyasını şekillendiren anlamlar, kendilerinde farklı farklı yerleşmiş ve dünyalarında çeşitli renklerde kendini göstermeye başlamıştır. Her anlam, kişide bir varlık bulmuş ve düşüncede, duyguda, yaşantıda çeşitlilikler oluşturmuştur. İnsanlar anlamların izini sürmüşler, onlara bir değer vermişler, kodlarını nesillere aktarmışlardır fakat bunları yaparken bir durumu gözden kaçırmışlardır. Oluşturdukları bu değerler sistemi onları savunmaya itmiş ve diğer oluşabilecek anlamlara duyarsız kalmalarına çoğu yerde reddetmelerine neden olmuştur.
Bireysel anlam arayışları, toplumsal düzeyde bazen uyumsuzluklara ve çatışmalara yol açabilir, toplumsal çeşitlilik toplumsal uyumsuzluğa neden olabilir. Toplumların dönüşümlerinde çatışmalar yaşanır bu çatışmalar bazen bireylerde sorgulayışlara ve toplumsal düzenin değişmesine ve toplumlarda büyük devrimlere kaynaklık eder.
İnsanlar, kültürler, devletler arası anlaşmazlıkların olduğu dünyada değerler, bilgece yaşamın izini sürdüren amaç yerine insanların birbirlerini ezdiği, yoksaydığı ve ötekileştirici unsurları bulunan silahlar haline gelmiştir.
Bireylerin birbirini etkilediği ve birbirinden etkilendiği, toplumsal düzeyde uyumlu ve karmaşık sinyallerin bir arada olduğu durumlarda, bireysel olarak saygılı tutum geliştirmek, kişisel ve toplumsal düzeyde daha yaşanılabilir bir dünya için gerekli anlayıştır.
Anlamlar, bireysel ve toplumsal bir sorumluluk taşır. Bilinçli bir şekilde, anlam arayışlarımızı zarar vermeden ve farklılıklara saygı göstererek sürdürebiliriz. Toplumsal farklılıkları kabul ederek, anlam arayışlarımızda birbirimize saygı gösterdiğimizde, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha dengeli bir dünya yaratabiliriz.
Yorumlar