İçerik Resmi

Bir bakışın yaprak dökümü


favorite 2 visibility 6 bookmark 1


     Anlatamam sana yaşananları. Bazen ağlar, bazen üzülür, bazen mutludur. Gün doğunca yansıtır ışığını bazen beyaz, bazen pembe, bazen kırmızı ile. Yeşil bir yurtta açan kırmızı bir benek.Bir öfkenin birleşmesi gibi karışık duygular içerir, güçtür onu anlamak. İnsana anlatır gibi anlatılır, insanı sever gibi sevilir. bizi en çok yaklaştıran sebeplerden biri ona bakıp gülmek, görünen gür yaprakların bize gülmesi. Bazen tatlı gelir, bazen acınacak bir hâle. Denize anlattığın gibi dert anlatılmaz, nazik olacaksın zamanla ona karşı. Kendinin kendini anladığı gibi, sessiz bir şefkat göstereceksin bazen de dolu bir bakış. Senin bildiğin hırçın dalgalara benzemez. Duyduğun martı sesleri yükseliyor Deniz’de, Doğadaki yaşam  bir Deniz’in dalgası. Deniz, temiz ve saf aynı maviliği gibi, rüzgarla birlikte Mart’ı sesi bir görüntüde insanın içine yansıtılıyor. O sesi onunla  birlikte hissedemezsin, çoğu zaman da duyamazsın. O Bir bakış, bir duruş, bir şefkattir, gözlerle bakışlarla anlatır yaşananları. Çizgi kadar ince ve zarif , keskin bir bakıştı açısı, ama aynı zamanda dürüst, sakin ve masum hepsini barındırır. Bulutla ağlayan, güneşle yanan, kuşlarla bir olan bir şehirde açar kırmızı gül. 
   Kırmızı, bir bakış bazen bir gülüş. Görünen bu kırmızımı görüntüden mi ibaret yoksa onun görüntüden daha fazlası can dostu, aynı zamanda yoldaş olduğunu anlamayan ve anlayamayacak kadar kendini dünyaya kaptırmış bir kişimi? Senin bir güle ihtiyacın yoksa suç gülün mü, her şeye baştan yazmak baştan başlamak için bir kırmızı kendinden emin bir gül olmak gerekir. İnsanda bir kırmızı kadar dikenlidir dış görünüşe aldanmamak gerekir. Kırmızı, yaprak gibi ağır başlı, desenli, yanı sıra solup ölebilecek kadarda masum. Sokak lambasıdır bazen, yanıp söner aynı zamanda bir parıltıdır gökyüzünde parlayan. Aydınlık görünen bir görsele benzer. Seveni çok ama o sadece bir kış ayına küsüp geri döner. Yapraklarını döken kış ayını her sene tekrardan gelip umutlarını dökmesini bekler. Bazı insanlar gibidir mesela. Tekrar onu birinin dökmesi için yanlışların geri dönmesini bekler. Ve hep bu yüzden güller kaybettiği yaprakları geri toplaması gibi, onlarda kendinde arayıp bir türlü bulamayacakları umutları, suya düşen yağmur damlaları gibi aramak içi  sırada görünse de o derdi ne yaprak dökümünde olan gül anlar, nede hayâl dünyasında yaşayan bir hayat. 
       Gür yapraklı soğukta üşür. İnsan yalnızlıkla. Dertler bir değil herkes kendi bakış açısında, anlatılıyor dertler çözülemeyecek kadar derin olsa da. Kırmızı, yaprakları  kıvrımlı her sene kendi derdini kendi başlattı, Üşüyeceğini bildiği halde tekrar yağmurlu bir günde açmasaydın çiçek. Soğukla beni üşüten kış ayı seni niye üşütmesin? Şimdi bakıyorum sana kış soğuk diye dökülüyor yapraklar. Bir zaman sonra tekrar toparlanır açar bir tomurcuk. Döküldüğün gibi aynı yere geri döner eskiden düşürdüğün umutların. Aramızdaki tek farktı derdine çözüm bulmuşsun. Ama ben hala arayıştayım. Arıyorum epey zamandır yalnızlığı. İnsanlara olan yalnızlık değil, benim kendi ruhuma olan yalnızlığım. Ben derdimi anlatmaya çalışsam ben bile anlamam, bırak onu karşımdaki kırmızı gül bile olsa. 

Önerilen Yazılar

Article Image

Annemsizim !
bookmark


favorite 1 visibility 8
Article Image

KAHVE KOKUSU VE ŞEMSİYE ÇİKOLATA
bookmark


favorite 1 visibility 4
Article Image

Mutlu Çocukluğu
bookmark


favorite 0 visibility 4
Article Image

Anneanemin harikalar diyarı
bookmark


favorite 2 visibility 28

Yorumlar