İçerik Resmi

İntihar ve sonrası


Yazar Ays
favorite 3 visibility 22 bookmark 0


Her şeyin biteceğine dair kuvvetli bir hisle, acıdan kaçışın uçuruma varan son sokağındasın. 
Geriye baktığında buraya uzun bir yol ardından vardığını görüyorsun. Yol o kadar uzun ve yorucu geçmiş kj geriye dönmeye mecalin kalmamış, aklın geri dönme seçeneğini sana sunmuyor bile. 

Hayatının varlığının parçası olan her şeyi  reddetmek istiyor, olanlara hayır diyip keskin bir tavırla devam etmeyi diliyorsun . Bunu diyecebileceğin kimse olmayan sessizliğin bile sessiz kaldığı o yüksek yerde yalnız başına yukarıdan kalabalıkları seyrediyorsun. 

Kimse seni fark etmiyor, sen onları artık insandan saymıyorsun. İnsanlığın uzak bir diyarda mutlu mesut yaşadığını fakat senin ona ulaşamadığını hayal ediyorsun. 

Tam o anda tüm güç sende sanki, hayatını istediğin kadar uzatabiliyorsun, orada istediğin kadar bekleyebilirmişsin gibi. Yüzüne rüzgar çarparken içini en derininden ufacık bir huzur kaplıyor sanki hayat yaşamaya değecekmiş gibi. 

Burada bekleme isteğin son buluyor, geriye dönme seçeneğin olmadığını hatırlıyorsun. Bir adım ötende ölüm bir adım gerinde yaşam duruyorken sen ikisi arasında sıkışıp kalmışsın. Şimdi işte içini en derin ve en karanlığından bir bunalım kaplıyor. 

Elin, ayağın, kolun her yerin uyuşmuş hareket edemiyorsun, bundan sonrasını tahmin etmeyi kendin bile beceremiyorken artık olacakları yaratandan başkası bilmiyor. 

Kendini aşağıda görmeye başlıyorsun, tüm uzuvların kırılmış yüzün akan kandan tanınmayacak hale gelmiş. Buna sen bile inanamıyorsun. Bunca yıldır yaşadığın bedeni bu kadar uzaktan ve bu halde görmek garip geliyor, daha dogrusu bedenin oradayken ona bu kadar uzakta olmak garip geliyor. Yaklaşıp bakmak istiyorsun. 

Etrafında çığlıklar, koşturmalar, tonla ayak sesi ve acıdan uyuşmuş bedenle son kez gözlerini kapatıyorsun. 

Bundan sonrasınıda yaratan biliyor. Her görünen göründüğü gibi çıkmayabiliyor. 



Bunları yazdıktan sonra masasından kalkan yazar yeşilliklerle dolu bahçesine camdan bakarken kendi ölümünün nasıl olacağı sorusunu düşünmeden edemedi. Fakat bunu bilmenin veya tahmin etmenin bir yolu yoktu. 

O da bir sınırda, camın önünde ve yaşama bakıyordu. Bahçesinde yaşayan ve ölen bir çok bitki, canlı vardı. Uzaktan bakınca hiçbir şey belli olmuyordu. Ölen ve yaşayan her canlı kendi dünyasının kahramanıydı. Ölümden sonrası kimsenin elinde olmayan bir şeydi. Değerli bir taş, en nadir bulunan mücevher gibiydi herkesin hayatı kendince ve herkes ona en iyi şekilde bakmalıydı elinden geldiğince.

Kazanılmadan verilen bu hediyenin elbet bir mahiyeti vardı. Bunu çözmeden ölümü çözmek imkansızdı. Belki de hayat ölümün anahtarıdır. Öyle ya yaşamadan ölünmez. 

Hayat acı ve hazla doludur, intihar ise hazza bir sekilde ulasmayanlarin yolu olur. Hazza ulaşamıyorsam acıda çekmeyeceğim diye bir başkaldırıdır belkide. 

Allah hepimizi muhafaza etsin intihardan sonrasini bende bilmiyorum 😶‍🌫




Önerilen Yazılar

Article Image

Reaktif Yaklaşımın Yerini Devretme Zamanı
bookmark


favorite 3 visibility 31
Article Image

UZANAN BİR EL
bookmark


favorite 2 visibility 4
Article Image

Zacharius Usta - Kitap Analizi
bookmark


favorite 2 visibility 4
Article Image

N'OLUR ANNE...
bookmark


favorite 2 visibility 6

Yorumlar