Varlığın sonsuz döngüsünde iki ruh, birbirine zincirlenmişti. Adı Acıtandı, çünkü her dokunuşu bir yara bırakıyordu. Diğerinin adı ise Özür Dileyendi, çünkü Acıtanın her darbesinden sonra, yarayı saramazdı, ama "özür dilerim" derdi. Bu, bir dans gibiydi; bir adımı öne, diğeri hep geriye.
Acıtan, bir ayna gibiydi. Kendi içindeki kırık parçaları, karşısındakine yansıtırdı. Geçmişten getirdiği öfkesi, korkusu ve anlaşılmaması, Özür dileyenin ruhunda derin izler bırakıyordu. Acıtan, kendini bu döngüden kurtarmak için çırpınsa da, her seferinde aynı noktaya dönüyordu. Yaralamak, onun varoluşunun bir parçası gibiydi, ama bu eylemden sonra kendi de kanardı, fakat kabul etmezdi kanadığını.
Özür Dileyen ise, adeta bir süngerdi. Acıtanın tüm negatif enerjisini emer, kendi benliğini unutarak onu affederdi. Özür dileyenin "özür dilerim" demesi, aslında Acıtanın "bana bunları yapma" demesinin bir yansımasıydı. Bu, bir nevi pasif direnişti. Her özür, Acıtanın vicdanına saplanan bir ok olurdu, ama ne ilginçtir ki, bu ok Acıtanı iyileştirmez, sadece daha da öfkelendirirdi.
Bir gün, Özür Dileyen sessizliğe büründü. Ne acıya ne de özre yer bıraktı. Sadece durdu ve Acıtanın karşısına geçti. Gözlerinde ne bir sitem, ne de bir özür vardı. Bu sessizlik, Acıtan için en büyük darbe oldu. Alışık olmadığı bu tepki, onun kendi yansımalarına daha dikkatli bakmasına neden oldu. Acıtan, ilk defa, karşısındakinin canını yaktığını değil, kendi içinde ne kadar parçalanmış olduğunu gördü.
İki ruh, artık dans etmiyordu. Biri acıtmayı, diğeri özür dilemeyi bıraktığında, varlıklarının gerçek anlamını sorgulamaya başladılar. Acıtan, yaraladığı ruhun aslında kendisi olduğunu fark etti. Özür Dileyen ise, affetmek için başkasının acısına ihtiyacı olmadığını anladı. Bu hikaye, iki kişinin değil, tek bir ruhun iki farklı yüzünün hikayesiydi; varoluşun sancılarını ve kendini bulma arayışını anlatan bir döngü. Belki de sevgi, bu iki zıt gücün birbirini yok etmesiyle değil, birbirini anlamasıyla başlardı. Ama başlamadı. Acıtan yeni yaralar ararken kanatmak için, özür dileyen saklandığı kuytularda kendinden özür dilemeye başlamıştı.
Gizemli
Yorumlar